Sıçan Adası, kıyıdan güney kısmına doğru inceldiği ve kuzeye doğru bakan bir sıçanı andırdığı için Sıçan Adası olarak adlandırılmış. Halk arasında da adada, teknelerden kaçıp üreyen sayısız sıçan olduğu, yıllardır anlatılan yaygın rivayetler arasında. Sıçan Adası’ nın sahile bakan batı yakası, maksimum 8 metre gibi sığ bir derinliğe sahip olup, dip yapısı genelde kumlu. Sıçan Adası’ nın, en ilgi çekici bölümü ise, kayalık dip yapısı 22 metreye kadar inen kuzeydoğu yakası. Masmavi berrak denizi sayesinde dalış meraklılarını kendine çeken adanın doğusunda ufak bir mağaranın oluşu, özellikle bölgede ilk kez dalış yapan dalgıçlara, hiç beklenmedik hoş bir sürpriz yapıyor. Kayaları çok sivri ve kaygan olduğu için çıkılması zor olan adanın batı kısmında, Kemer Yolu’ ndan bile fark edilebilen, uzun bir sur duvarı yer alıyor. Surların korsanlar tarafından inşa edildiği söylense de aslında kimler tarafından yaptırıldığına dair kesin bir kanıt bulunmuyor. Adanın, Sultan Mehmet Reşad döneminde, gemi barınağı olarak kullanıldığı da söyleniyor. Antalya’ nın en çok martı barındıran bölgesi olarak bilinen Sıçan Adası’ nda kıyılara yaklaşan ziyaretçiler, yüzlerce martının kanat sesleri ile karşılanıyor.
Çaltıcak Koyu, özellikle doğal güzellikleri, temiz denizinizi ve sakin cenneti ile bilinir. Koyun çevresi, yemyeşil doğal alanlarla kaplıdır. Koyda, insan yapımı herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Sadece birkaç küçük restoran ve kafe hizmet vermektedir. Çaltıcak Koyu, özellikle yaz aylarında turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir. Koyda şezlong ve şemsiye kiralayabilmek mümkündür. Ayrıca denizde yüzmek, kano yapmak ya da sualtı dalışı yapmak da popüler aktiviteler arasındadır. Koyun en güzel yanlarından biri de sessizlik ve sakinliğidir. Koyda neredeyse hiç gürültü yoktur ve doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için ideal bir yerdir.